Karanlık Mod
Açık Mod
Bugün: Ağustos 24, 2025
Ocak 5, 2025

KARALAMA DEFTERİNDEN ÇIKANLAR – I

Doğukan Akbalık - Karalama Defterinden Çıkanlar

“Yine de yaşam ve yaşamak, her bir mücadeleye göğüs germek güzel.”

Günümüz dünyasında her birimiz belirli bir yaşa kadar görünmez bir kubbe altında yaşıyoruz ve tam olarak da işte bu kubbenin, ileride yok etmemiz gereken bir kabuk olacağını fark edemiyoruz. Pek azımız bunun farkına varıyor ve bu kabuktan kurtulmak için var gücüyle çabalıyor. Geri kalanlarsa bu “duvarların” esiri olmanın vermiş olduğu konfor ve bu konforun getirdiği derin umutsuzluk içinde debeleniyor.

Bu tıpkı bir yumurtayı anımsatıyor bana. Nasıl ki dışarıdan gelen bir etkiyle kırılan yumurta içindeki “yarı-canlı”nın ölümüyle sonuçlanıyorsa, biz insanların çoğu da can salımızı dışarıda arıyoruz. Akan dereden kurtulmak için sağda solda bulduğumuz köksüz dalların bizlerin kurtuluşu olacağına inanıyoruz. Halbuki gerçek böyle midir? Kurtulmak için öncelikle boğulmak gerekmez mi?

Kurtuluşun dışarıdan geldiği nerede görülmüş? Bu, olsa olsa iki şekilde sonuçlanır:

İlkin, tıpkı yumurta örneği gibi, “ölümümüzle”. En geniş anlamıyla ölmek, hayatta işlevsiz kalmakla eşdeğer tutulabilir. Sürekli başkalarından medet ummak, insanı kısırlaştırır ve yavaş yavaş öldürür.

İkinci olarak bizi geri döndürülemez bir hayal dünyası içine sokar. Bu da tıpkı yeryüzünün iki şekilde hareket etmesine benzetilebilir: Alçalmak ve yükselmek.

Bulunduğun yer alçalıyorsa, yükselmemek alçalmakla eşdeğerdir; ancak hareket etmemesine rağmen bulunduğu yerin yükselmesinden kendine pay biçen, en hafif tabirle, hayalperest bir ahmaktır.

Halbuki biz, yumurtayı içeriden kırınca Doğa’nın “yaşam” denilen kaotik döngüsünün başladığına inananlardanız. Dış dünyaya “yaşamaktan ileri gelen mücadele azmiyle beraber” kafa tutan, ölüm her halükarda varsa, istediğim şekilde yaşayıp mutlu ölmeliyim diyen ve bunu “duvarlarını yıkmak” gibi, adeta ahkam kesercesine ifade eden hilkat garibeleriyiz.

İşte bütün mücadelemiz bu.

24.02.2024 – Antalya

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

SON GÖNDERİLERİM Blog

Ni Setarcos Isamnuvas - Akbalik Himself

NI SETARCOS ISAMNUVAS

Antik çağlarda bir ülkede, halk tarafından tanınmış bir politikacının, bir o kadar ünlü şair dostunun mahkemesinde yaptığı konuşmadan bir kesit. Bir ihtimal, belki de, halk tarafından tanınmış bir şairin, bir o kadar
apokrifler

APOKRİFLER – I

“Her gece kafamın içinde apar topar bir mahkeme kuruluyor. Hakiminden savcısına, davacısından izleyenlere, hatta mübaşir bile bana karşı ön yargılı gibi. Haksız da sayılmazlar üstelik. Karşı tarafın sunduğu iddialar ve onları destekleyen
Ruh - Doğukan Akbalık

RUH

Her gün sil baştan kurulan sahnedeAynı kişiler, farklı kişi’liklerdeKutsal Güneş’in altındaki günüefendisine adayıp daGecenin kör karanlığını kendine reva görür insanOnunla aydınlanan Ruh,Onsuz karanlıkta biçaredir, heyhatIssız bir patika ormandaVeyahut yüksek debili ırmağın üstünde
Dolunay - Doğukan Akbalık

DOLUNAY

Bulutsuz ve yıldızsız bir gecenin Ay’ıSokakta yalnız yürüyen beni selamlar ve izlerVe izler taşırım bedenimdeYüreğimdeki acıları gizler 2015 – Antalya
Adam ile Kadın - Doğukan Akbalık

ADAM İLE KADIN – I

-“Dünya ve onun üzerinde yaşayan insanlar için kendini feda ettin demek.”-“Bir bakıma öyle…” “Yıldızlar.. ne kadar ilginç değil mi?” yanı başına uzanmış adama biraz şaşkın biraz da umarsızca bir bakış attı kadın;
Ve İnsan - Akbalik Himself

VE İNSAN

Ne derler bilirsin: Bu dünyada çok fazla yeni bir şey yok, sadece eski problemler yeni insanların başına geliyor. İçinin sıkıldığı günleri iyi biliyoruz. Unutulur çoğunlukla, eskilerde yediğin lezzetli bir yemek gibi adeta.
Kısa'lar VI - Doğukan Akbalık

KISA’LAR – VI

DENEME – IIIÖlmeyeceğini düşünme, kaçış yok eceldenİçerken şarabı, alay etmek iyiydiNeden üzülürsün ki, belliydi zatenDoğarken ölümü, kabullenmek iyiydi.19.11.15 – Antalya Rahatlatır ruhumu, yorgunken AySüzülür havadan yavaş yavaş tenimeBirkaç mısra okurum, bembeyaz yıldızdanAnlatır

Bunu atlamayın

İnsan Davranışları Üzerine Kısa Bir Deneme - Doğukan Akbalık

İNSAN DAVRANIŞLARI ÜZERİNE KISA BİR DENEME

İnsan kendine söylemekten korktuğu şeyleri, kendisine, başkaları aracılığıyla söyler. Öznelliğin
metadata, metaveri, üstveri, teknoloji, kuantum bilgisayar

VERİ ÇAĞI YA DA DİSTOPYA

Gitgide artan bir oranda rakamlar, ondalık sayılar ve muhasebe defterleri