Karanlık Mod
Açık Mod
Bugün: Mayıs 31, 2025
Ocak 5, 2025

KARALAMA DEFTERİNDEN ÇIKANLAR – I

Doğukan Akbalık - Karalama Defterinden Çıkanlar

“Yine de yaşam ve yaşamak, her bir mücadeleye göğüs germek güzel.”

Günümüz dünyasında her birimiz belirli bir yaşa kadar görünmez bir kubbe altında yaşıyoruz ve tam olarak da işte bu kubbenin, ileride yok etmemiz gereken bir kabuk olacağını fark edemiyoruz. Pek azımız bunun farkına varıyor ve bu kabuktan kurtulmak için var gücüyle çabalıyor. Geri kalanlarsa bu “duvarların” esiri olmanın vermiş olduğu konfor ve bu konforun getirdiği derin umutsuzluk içinde debeleniyor.

Bu tıpkı bir yumurtayı anımsatıyor bana. Nasıl ki dışarıdan gelen bir etkiyle kırılan yumurta içindeki “yarı-canlı”nın ölümüyle sonuçlanıyorsa, biz insanların çoğu da can salımızı dışarıda arıyoruz. Akan dereden kurtulmak için sağda solda bulduğumuz köksüz dalların bizlerin kurtuluşu olacağına inanıyoruz. Halbuki gerçek böyle midir? Kurtulmak için öncelikle boğulmak gerekmez mi?

Kurtuluşun dışarıdan geldiği nerede görülmüş? Bu, olsa olsa iki şekilde sonuçlanır:

İlkin, tıpkı yumurta örneği gibi, “ölümümüzle”. En geniş anlamıyla ölmek, hayatta işlevsiz kalmakla eşdeğer tutulabilir. Sürekli başkalarından medet ummak, insanı kısırlaştırır ve yavaş yavaş öldürür.

İkinci olarak bizi geri döndürülemez bir hayal dünyası içine sokar. Bu da tıpkı yeryüzünün iki şekilde hareket etmesine benzetilebilir: Alçalmak ve yükselmek.

Bulunduğun yer alçalıyorsa, yükselmemek alçalmakla eşdeğerdir; ancak hareket etmemesine rağmen bulunduğu yerin yükselmesinden kendine pay biçen, en hafif tabirle, hayalperest bir ahmaktır.

Halbuki biz, yumurtayı içeriden kırınca Doğa’nın “yaşam” denilen kaotik döngüsünün başladığına inananlardanız. Dış dünyaya “yaşamaktan ileri gelen mücadele azmiyle beraber” kafa tutan, ölüm her halükarda varsa, istediğim şekilde yaşayıp mutlu ölmeliyim diyen ve bunu “duvarlarını yıkmak” gibi, adeta ahkam kesercesine ifade eden hilkat garibeleriyiz.

İşte bütün mücadelemiz bu.

24.02.2024 – Antalya

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

SON GÖNDERİLERİM Blog

Ni Setarcos Isamnuvas - Akbalik Himself

NI SETARCOS ISAMNUVAS

Antik çağlarda bir ülkede, halk tarafından tanınmış bir politikacının, bir o kadar ünlü şair dostunun mahkemesinde yaptığı konuşmadan bir kesit. Bir ihtimal, belki de, halk tarafından tanınmış bir şairin, bir o kadar
apokrifler

APOKRİFLER – I

“Her gece kafamın içinde apar topar bir mahkeme kuruluyor. Hakiminden savcısına, davacısından izleyenlere, hatta mübaşir bile bana karşı ön yargılı gibi. Haksız da sayılmazlar üstelik. Karşı tarafın sunduğu iddialar ve onları destekleyen
Kusurlar - Doğukan Akbalık

KUSURLAR

Ne çabuk geçtiKoca yıllar ardına devirdiklerimMutluluğum kaydı ellerimden önceDüş kırıntılarımSözlerimVe merak uyandıran heveslerimSanırım yetişkinlik dedikleri bu olsa gerekYa da hataların ardından gelenpişmanlık hissiAkıllanmıyor da değilimHer musibetten sonra ders çıkarırımBir sonraki musibetim daha
Kısalar V - Doğukan Akbalık & Akbalik Himself

KISA’LAR – V

DENEME II Doğru mu görüyor ruhun aynası gözlerim Yoksa ölüm gerçekten çıkarıyor mu topraktaki aşıkları Bak şurada, sevdiğini tutan delikanlının açık bağrı Düşümde kendimi darı ambarında görüyorum. Tarih belirsiz, 2015-16 – Antalya
İnsan Davranışları Üzerine Kısa Bir Deneme - Doğukan Akbalık

İNSAN DAVRANIŞLARI ÜZERİNE KISA BİR DENEME

İnsan kendine söylemekten korktuğu şeyleri, kendisine, başkaları aracılığıyla söyler. Öznelliğin temeli bencil olmakta yatar. Ve bu bencilliğin, bilinçaltının derinliklerinde saklanma gibi kötü bir huyu vardır. Dip dalgadır, ilk bakışta fark edilmez. Anlaşılması
Apokrifler II - Doğukan Akbalık

APOKRİFLER – II

“Hakikatin korkutucu ayazı öpecek ayaklarını ve karanlıkla aydınlatacak seni. Dar bir geçit, uzunca bir yol, uçsuz bucaksız volkanik kayalar eşlik edecek sana. Sesin bile duyulmayacak kapanınca yarık.” (Başlangıcı belirsiz) … ancak belirli

Bunu atlamayın

İnsan Davranışları Üzerine Kısa Bir Deneme - Doğukan Akbalık

İNSAN DAVRANIŞLARI ÜZERİNE KISA BİR DENEME

İnsan kendine söylemekten korktuğu şeyleri, kendisine, başkaları aracılığıyla söyler. Öznelliğin
metadata, metaveri, üstveri, teknoloji, kuantum bilgisayar

VERİ ÇAĞI YA DA DİSTOPYA

Gitgide artan bir oranda rakamlar, ondalık sayılar ve muhasebe defterleri