Günümüz tüketimine bir de bu açıdan bakmak gerekiyor diye düşünüyorum. Eğer arkanızda size 50 yıllık maaşınızı yekten verecek ve kalçasına şaplak atmanıza ses etmeyecek bir İmparatoriçe yoksa, biraz daha dikkatli olun ve
İnsan kendine söylemekten korktuğu şeyleri, kendisine, başkaları aracılığıyla söyler. Öznelliğin temeli bencil olmakta yatar. Ve bu bencilliğin, bilinçaltının derinliklerinde saklanma gibi kötü bir huyu vardır. Dip dalgadır, ilk bakışta fark edilmez. Anlaşılması
“Yine de yaşam ve yaşamak, her bir mücadeleye göğüs germek güzel.” Günümüz dünyasında her birimiz belirli bir yaşa kadar görünmez bir kubbe altında yaşıyoruz ve tam olarak da işte bu kubbenin, ileride
Gitgide artan bir oranda rakamlar, ondalık sayılar ve muhasebe defterleri ile donatılmış bir dünyada yaşayan canlılar olmaya doğru evriliyoruz. Daha basit bir ifadeyle “veri çağında” yaşıyoruz artık. Gerçeğin çölüne “hoş bulduk” demek
Cesur Yeni Dünya, daha çok bir üzüntü, şaşkınlık ve hayıflanış kitabı. “Bizler, medeniyetin meşalesini daha ileriye taşımakla kutsanmış olan bizler, Batı medeniyeti, nasıl oldu da kendimizi ve dünyayı alaşağı ettik?” düşüncesini buram